14 Kasım 2009 Cumartesi

Ebrunun Felsefesi...

Bazı günler, şafak veya grup vakti ufka bakarsanız; kırmızı, sarı, lacivert ve mavi renklerin en ilahi tonları ile, bulutlardan bir ebru'nun daha doğrusu ebri'nin şekillendiğini görürsünüz. Yine bazı gecelerde, bulutlu semalar kadar geniş bir ebru teknesine, mehtabın, usta fırçasıyla lacivert, mavi ve ışıklı beyazın bütün nüanslarını serpiştiriliverdiğine elbet rastlamışsınızdır.
İşte, sanatkar dedelerimiz, bir anda değişik kaybolan bu semavi güzellikleri yeryüzüne aksettirerek, onların ağaç yeşiline ve toprak rengine olan hasretini giderdikten sonra, bu şahane tabloyu kağıt üstünde de ebedileştirmeyi bilmişlerdir. Bu anlayış içinde Tanrı'sına boyun kesen sanatkarın 'benlik'ten uzaklaşan gönlü, sanki ebru teknesi'nde şekillenmiş gibidir. Artık o zaman büyümeye başlayan ebru teknesi derya kadar genişler, genişler ve bir kainata döner, ebrucunun gönlü gibi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

simi'nin pasajı